PSİKOLOJİK BİLGİ PORTALI By Alper Budan
  BAĞIMLILIK
 
Türkiye' de çocuk ve ergenler arasında madde kullanımının yaygınlığı
Araştırmalar ülkemizde madde kullanım yaygınlığının giderek arttığını göstermektedir. Bunu anlatmak için 2001 ve 2004 yılında yaptığımız iki araştırmanın sonuçlarını karşılaştırmaya çalışacağım.

2001 Yılı Araştırması
Araştırma 9 ilde ilköğretim ve ortaöğretim gençleri arasında 24,000 kişiye ankete uygulanmıştır. Sonuçlara göre genel olarak madde kullanımı en yüksek, İzmir ilinde bulunmuştur. Esrar kullanımı ise Diyarbakır ilinde diğer illere göre oldukça yüksektir. İlköğretimde yaşamı boyunca en az bir kez tütün kullanan öğrencilerin %16.1 olduğu saptanmıştır. Bu oran alkol için %15.4, uçucu ve uyuşturucu maddeler için %1.7'dir. Ortaöğretimde yaşamı boyunca en az bir kez tütün kullanımı %55.9, alkol kullanımı %45.0, esrar kullanımı %4.0, uçucu madde kullanımı %5.1, eroin ve ecstasy kullanım yaygınlığı %2.5'dir. İlk ve ortaöğretimde tütün, alkol ve diğer maddelerin kullanım yaygınlığı erkekler arasında daha fazladır. Özel okulda okuyanlarda madde kullanım riski devlet okulunda okuyanlara göre daha yüksek bulunmuştur.

İlköğretim öğrencileri arasında yaşamı boyunca en az bir kez tütün kullandığını belirtenlerin oranı %16.1'dir. Tütünden sonra en sık kullanılan maddeler sırasıyla alkol, uçucu maddeler ve esrardır. "Uyuşturucu madde" kullandığını belirtenlerin yaygınlığı daha düşük oranda bulunmuştur. Ortaöğretim öğrencilerinde tütün yine en sık kullanılan maddedir. Tütünü alkol, uçucu maddeler ve esrar takip etmektedir. Eroin ve ecstasy kullanım yaygınlığı benzer orandadır. Tuzak madde kullanım sorusunda tuzak maddeyi kullandığını belirtenler genel değerlendirmeden çıkarıldığında, özellikle tütün ve alkol dışında kalan maddelerin kullanım yaygınlıklarında belirgin bir düşüş olduğu gözlenmektedir.

İllere göre madde kullanım yaygınlıklarına bakıldığında ilköğretimde, tütün, alkol, esrar ve uçucu madde kullanımının en yüksek Eskişehir'de olduğu belirlenmiştir. Tütün ve uçucu madde kullanımının en düşük olduğu il ise Adana'dır. Alkol kullanım yaygınlığı en düşük Diyarbakır'da , esrar kullanım yaygınlığı en düşük İzmir ilindeki öğrenciler arasında bulunmuştur.

Ortaöğretim öğrencilerinde madde kullanım yaygınlıkları illere göre değerlendirildiğinde ise tütün kullanımı %45.9 ile %63.8 arasında değişirken, uçucu madde, eroin, ecstasy kullanımının en yaygın olduğu il İzmir'dir. Esrar kullanımında, Diyarbakır %7.3 ile ilk sırada bulunmaktadır. Madde kullanım yaygınlıklarının en düşük olduğu illere bakıldığında, esrar ve eroin kullanım yaygınlığının en düşük Sivas'ta olduğu görülmüştür. Tütün kullanımının en düşük olduğu il Adana, uçucu madde kullanımının en düşük olduğu il ise Kocaeli'dir. Araştırma sonuçları, madde kullanımına başlamada en önemli faktörün "merak" olduğunu göstermektedir.

Araştırma sonuçları en kolay ulaşılan maddelerin uçucu maddeler ve sakinleştirici haplar olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Gençlerin büyük çoğunluğu ilk olarak denedikleri maddeyi kendisinden yaşça büyük ya da kendi yaşlarında bir arkadaş tarafından verildiğini veya bir grup arkadaş tarafından paylaşıldığını belirtmiştir.

Madde kullanan gençlerin büyük bir çoğunluğu; madde kullanımının ruhsal ve bedensel sorunlara yol açmasının, bağımlı olmanın, kontrolden çıkmanın madde kullanımından uzak durmada önemli etkenler olduğunu belirtmiştir. Bu etkenleri önemli bulmalarına rağmen madde kullanmaları; bu olumsuz etkilerin kullanımı bırakmakta çok büyük etkilerinin olmadığını göstermektedir.öğrencilerden madde ile ilgili bilgilendirme etkinliklerine katılanlar ile katılmayanlar arasından madde kullanım olan ve olmayanlar arasında önemli bir fark bulunmamıştır.

Ögel K, Çorapçıoğlu A, Sır A, Tamar M, Tot S, Doğan O, Uğuz S, Yenilmez C, Bilici M, Tamar D, Liman O. Türkiye'deDokuz İlde İlk ve Ortaöğretim Öğrencilerinde Tütün, Alkol Ve Madde Kullanım Yaygınlığı (2004). Turk Psikiyatri Dergisi. 15(2):112-118.
________________________________________
2004 Yılı İstanbul Araştırması
2004 yılında yapılan araştırma İstanbul'da 3500 lise öğrencisiyle yapılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre öğrenciler arasında yaşam boyu en az bir kez kullanım yaygınlığı en yüksek olan madde alkoldür. Alkolü sırasıyla tütün, uçucu maddeler, esrar, flunitrazepam, benzodiazepin, ecstasy ve eroin takip etmektedir. Yaşam boyu en az bir kez sarhoş olma yaygınlığı %26.4, yaşam boyu seyrek sarhoş olma yaygınlığı ise %41.6'dır. Yaşam boyu seyrek kullanım yaygınlığı en yüksek madde benzodiazepindir.

Benzodiazepinleri esrar, eroin, uçucu maddeler, flunitrazepam, alkol, tütün ve ecstasy takip etmektedir. Yaşam boyu sık kullanım yaygınlığı en yüksek madde alkoldür. Alkolü tütün, esrar, eroin, ecstasy, flunitrazepam, benzodiazepin ve uçucu maddeler takip etmektedir.

Yaşam boyu en az bir kez tütün, alkol ve madde kullanımı riski cinsiyete göre karşılaştırıldığında erkeklerin benzodiazepin kullanımı hariç diğer tüm maddeler için kızlardan daha fazla risk taşıdığı görülmüştür. Madde kullanım riski erkeklerde eroin kullanımı için 10 kat, esrar için yaklaşık 4 kat, ecstasy için ise yaklaşık 3 kat daha fazladır.

Yaşam boyu en az bir kez tütün, alkol ve madde kullanımı riski öğrencilerin ailelerinin gelir düzeyleri açısından değerlendirildiğinde, yüksek gelir düzeyine sahip olan ailelerin çocuklarında düşük gelir düzeyine sahip olanlara göre tütün, alkol, flunitrazepam kullanma ve sarhoş olma riskinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Yaşam boyu en az bir kere tütün, alkol, eroin kullanma ve sarhoş olma riski özel okula giden öğrencilerde diğer okullara gidenlere oranlara daha fazladır.
________________________________________
Sonuç
Her iki araştırmayı karşılaştıracak olursak, sigara ve alkol kullanımı sıklığında düşüş olduğu, ancak diğer tüm maddelerde belirgin bir artış olduğu dikkati çekmektedir. Artış özellikle ecstasy'de daha belirgindir. 2001 yılında sosyoekonomik düzeyi yüksek olanlarda, madde kullanımı daha yaygınken, 2004 yılı araştırmasında bu farkın ortadan kalktığı dikkati çekmektedir. Bu bulgu, madde kullanımının her kesimde yaygınlaştığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bunu doğrulayan bir diğer gelişme ise, kızlar arasında madde kullanımının daha da yükselmesidir.

Önlemenin Önemi
Önleme, insanların madde kullanmasını ve eğer kullandıysa bağımlı hale gelmesini engellemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerine verilen addır. Tüm dünyada önleme programları giderek önem kazanmaktadır. Çünkü;
•Bağımlılık, geliştikten sonra tedavisi oldukça güç olan bir hastalıktır. Kişilerin bağımlılıktan kurtulma isteği tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktördür. Ancak buna rağmen tam temiz kalmayı başarma oranı oldukça düşüktür.
•Bağımlılığın başlangıcından tedavisine kadar geçen sürede topluma yansıyan olumsuz yanları çok büyüktür. Bağımlılığın getirdiği sosyal ve ekonomik zorluklar sonucu insanlar yasal olmayan eylemler yapabilmekte ve suç işlemektedirler. Para kazanabilmek için kadınlar fuhuş yapmak zorunda kalmaktadır. Kullandığı mala para yetiştirebilmek için kimi zaman bağımlı kişiler madde satışına yönelebilmektedir. Kullanıcılar kullanmayan insanlara birer kötü örnek oluşturmakta ve yeni kullanıcıların ortaya çıkışını kolaylaştırabilmektedir.
•Uygulanan uzun süreli tedavilerin topluma maliyeti çok yüksektir. Altı ay ve daha uzun süren tedavilerin madde bağımlılığında daha etkin olduğu gösterilmiştir. Bu kadar uzun süreli tedaviler için fiziksel mekanlar yaratmak, personel çalıştırmak, rehabilitasyon alanları açmak, iş bulmak oldukça yüklü bir organizasyondur.
•İyileştikten sonra yineleme oranı çok yüksektir. Kişinin tekrar madde kullanmaya başlamasını etkileyen bir faktör vardır. Tüm bu faktörleri minimal düzeye indirmek oldukça ciddi bir uğraş gerektirmektedir. Tüm bunlar yerine getirilse bile beklenmeyen olaylardan dolayı tekrar kullanımın görülmesi seyrek değildir.
•Öte yandan her türlü önleme programı maliyetinin, tedavi maliyetinden daha düşük olduğu gözlenmiştir.

Önleme Çalışmasının Yöntemleri
Önleme çalışmaları iki ayrı başlıkta toplanabilir:
1.Toplumda madde talebini azaltmak
2.Maddenin arzını yani bulunabilirliğini azaltmak
İkinci yöntem tamamen polisi ilgilendiren, yasal çalışmalardır. Bu bölümde daha çok toplumda madde talebini azaltmaya yönelik yapılabilecek çalışmalardan söz edilecektir. Madde kullanımı ile mücadele ve koruma çalışmalarında üç önleme yöntemi vardır.

1. Birincil önleme (primary prevention):
Burada hedef henüz hiç kullanmamış ama risk taşıyan gruplardır (Ergenler, işyerleri vb). Eğitim yolu ile madde kullanımının engellenmesine çalışılmaktadır. Kitle iletişim araçlarının bu amaçla kullanımı önem taşımaktadır. Ergenlere yönelik eğitim ise çeşitli basamakları içerir.
2. İkincil önleme (secondary prevention):
Bu aşama erken tanı koymayı, bağımlılık gelişmeden önlemlerin alınmasını içerir.
3. Üçüncül önleme (tertiary prevention) :
Bu aşamada amaç madde kullanan kişilerin madde kullanmayı bırakması ve bıraktıktan sonra tekrar bu maddeleri kullanmaya başlanmasının önlenmesidir. Bunun bir diğer parçası ise, madde kullanımı ile ortaya çıkan zararların önlenmesidir. Burada amaç, bulaşıcı enfeksiyonlardan korunmak, suça iten nedenleri azaltmak ve diğer fiziksel zararlardan korunmak, en azından bu zararları düşük düzeye indirmektir. Bedava enjektör dağıtımı, kullananlara yönelik eğitim programları, Metadon tedavisi de bu önleme dönemi içinde yer almaktadır.

Önleme Çalışmasının Biçimleri
Önlemeye yönelik çeşitli çalışmalar yürütülebilir.
1. Bilgilendirme: Bunlardan birincisi ve belki de en sık kullanılanı 'Caydırıcı' yöntemdir. Burada amaç, kişiyi uyuşturucu madde kullanımını tehlikelerine karşı uyarmak, olumsuz bir tutum geliştirmek ve madde kullanmaktan korkmasını sağlamaktır. Bu yönteme örnek olarak "uyuşturucu öldürür" sloganı verilebilir. Uyuşturucu kullananların yakalandıkları zaman, yasal olarak cezalandırılmaları ve cezaevlerine gönderilmeleri de bir tür caydırma amacını taşır. Gerçekçi bilgilendirme yöntemi ise, madde kullanımının etkileri ve sonuçları hakkında insanları bilgilendirmek, merakı gidermek, yanlış inançları düzeltmek ve madde kullanan insanlara karşı olumsuz tavrı gidermek amaçlarını taşır.
2. Eğitim: Programlı eğitim yaklaşımı standart biçimde hazırlanmış paket eğitim programlarının uygulanmasını içerir. Birleştirilmiş eğitim yaklaşımı, diğer dersler içinde uyuşturucu maddeler hakkında bilgi verilmesidir. Örneğin kimya, biyoloji, yurttaşlık derslerinde uyuşturucu ile ilgili bilgilerin yeri geldikçe ulaştırılmasıdır.Uyuşturucu madde konusunda eğitimin, genel sağlık eğitimi içinde yer almasının çok daha etkili olduğu bildirilmektedir. Bireysel geliştirme yaklaşımında amaç bireyin, kendine olan güvenini ve sosyal becerilerini artırmak, karar verme yetisini geliştirmek, sorunları ile başa çıkmasını öğretmek, insanlar arası ilişkilerini düzenlemektir.
3. Toplumsal çalışmalar: Toplumsal çalışmalar tüm topluma yönelik etkinlikleri kapsamaktadır. Bunlar içinde, kamuoyuna yönelik bilgilendirme ve eğitim çalışmaları, kamuoyunda madde karşıtı bir değer geliştirmek sayılabilir. Danışma merkezlerinin kurulması da toplumun bilinçlendirilmesinde büyük önem taşır.

Özel kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin desteğinin sağlanması, yardım ve bakım evlerinin oluşturulması ve bilgi ve alternatif aktivitelerin geliştirilmesi uyuşturucunun toplumda yayılmasını önleyecek çalışmalardır. Tüm bu çalışmalar tek tek ya da birarada yapılabilir. Ancak bu tür çalışmalarda süreklilik ve gönüllü katılım çok önemlidir.

Önleyici Yaklaşımlara Temel Bir Bakış
Müdahale Odaklanma Yöntemler
Geleneksel Bilgilendirme:Uyuşturucu hakkında ve uyuşturucu kullanımına karşı tavırların teşvik edilmesinin sonuçları hakkında bilgilendirmenin artırılması Didaktik eğitim, tartışma, görsel-işitsel sunumlar, posterler, vs...

Caydırma
Tütün, alkol ve uyuşturucu kullanımına bağlı risklerin göz önüne serilmesi
Uyuşturucuların tehlikeli olduğuna dair açık, muğlak olmayan mesajların verilmesi

Ahlaki Girişimler
Ahlaki ya da etik yolla madde zararlarını önlemeye çalışılması Sigaranın, alkolün ve uyuşturucunun zararları üzerine ders verilmesi
Etkili eğitim Kendine saygıyı, sorumluluğu, karar vermeyi, etkileşimli büyümeyi, az bilgilendirme ya da hiç bilgilendirmemeyi artırma; sıkıntıyı ve yabancılık hissini azaltmak için alternatifler sunulması Didaktik eğitim, tartışma, deneyimsel aktiviteler, problem çözücü gruplara verilen halk hizmetleri ve mesleki eğitim merkezleri

Psikososyal Direniş Becerileri
Sigara, içki ve uyuşturucuya karşı sosyal etki farkındalığını artırma, direniş becerileri geliştirme, madde kullanıcılarının ani negatif sonuçlar hakkında bilgisini artırma Direniş becerisi eğitimi, davranışsal anlatım, genişletilmiş pratik yapma ödevleri, eski sınıf arkadaşı liderlerinden yararlanma

Kişisel Ve Sosyal Beceriler Eğitimi
Karar vermeyi, kişisel davranış değişimini, endişenin azaltılmasını, iletişimi, sosyal ve savunma becerilerini artırmayı; madde kullanımı etkilerine direnmek için genel becerilerin uygulanması
Sınıf tartışma, idraki-davranışsal beceri eğitimi (bilgilendirme, demonstrasyon, pratik, geri besleme, ve güçlendirme)

Önleme Çalışmasının Başarısını Etkileyen Faktörler:
Aşağıda sayılan faktörler önleme çalışmalarının başarısı üstüne doğrudan etki gösterir.
•Süreklilik sağlanmadığı sürece bu çalışmaların başarısızlıkla sonuçlanması kaçınılmazdır. Anlık etkinliklerin, kampanyaların başarılı oamadığı gösterilmiştir.
•Gönülllü insanların bu çalışmalarda yeralması başarıyı artırmaktadır.
•Özendirmeden kaçınmak gerekir. Bilinçsizce yapılan birçok etkinlikte kişiler maddeye karşı özendirilebilmektedir.
•Merak uyandırmamak gerekir.
•Risk gruplarını oluşturan kişilerin (örneğin gençlerin) doğrudan etkinlikler içinde yeralmasının sağlanması başarıyı artırmaktadır.
•Toplumun katılımı ve işbirliği sağlanmalıdır.
•Her kültüre uygun mesajların seçilmesi ve kullanılması gerekir. Böylece mesajların insanlara ulaşımı daha kolay olabilmektedir. Tüm toplumu sarabilecek tek bir mesaj bulmak imkansızdır.

Öncelikle bağımlılığın tedavi edilebilir bir durum olduğunu vurgulamak gerekir. Genelde madde bağımlılığından kurtuluşun olmadığı inancı yaygındır. Ancak bu yaygın kanının aksine madde bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır.

Bağımlılık tedavisindeki başarı kişiye, çevreye, yönteme ve iyileşme ölçütüne göre değişkenlik gösterir. Örneğin bir ay iyileşme ile 12 ay iyileşme arasındaki oranlar çok çeşitli biçimlerde yorumlanabilir. Tedavide başarıyı artıran faktörlerden en önemlisi kişinin istekli ve kararlı olmasıdır. Bağımlı kendini değiştirmeye çalışırken, ailesi de değişimlere uğramayı kabul etmelidir. Bu noktada ailenin desteği önemlidir.

Özellikle eroin gibi bağımlılık potansiyeli yüksek olan maddelerde uzun süreli tedavi, başarı şansını artırmaktadır. Ağır kişilik bozukluklarının olması tedavinin başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Bağımlılığın tedavisi her tip madde kullanımı için aynıdır. Bağımlılık bir hastalık olduğu için kişi sigara, kullanmış, alkol kullanmış, eroin kullanmış fark etmez.

Karar Vermek
Tedaviye karar vermek bağımlı için çok önemli bir süreçtir. Karar verme tek bir aşamadan oluşmaz. Kişi önce madde kullanımının kendisine getirdiği zararların haberi yoktur ya da bunların farkında değildir. Daha sonra farkındalık dönemi gelir. Kişi artık madde kullanımının kendisi için zararlı olduğunu kabul etmektedir. Ancak henüz bırakıp bırakmamaya karar verememişti. Bu noktadan sonra madde kullanmayı bırakmaya karar verme aşaması gelir. Karar vermiştir ancak bunun için bir eylemde bulunmamıştır. Daha sonra bırakmak için girişimlerde bulunur ve bırakır. Bıraktıktan sonra ise, tekrar başlamamak için karar vermesi ve bu yönde adımlar atması gereklidir.

İstekli Olmak
Kişinin maddeyi bırakmaya istekli olması gerekir. Birçok bağımlı madde kullanmayı bırakma isteğini belirtmektedir. Ancak isteğin belirtilmesi yeterli değildir. Çünkü, bırakma isteği bazı koşulları içerir. Örneğin benim görüştüğüm bir bağımlı eroini bırakmaya kesin kararlı olduğunu söylüyordu. Eroini bırakacaktı, ancak esrar kullanmayı sürdürecekti. Hatta benim ona bunu teklif bile etmememi söylemişti. Halbuki eroini tek başına bırakmak biliyoruz ki yeterli değildir. Sonuçta esrarda bağımlılık yapan bir madde. Esrarı kullandığı sürece, eroine başlama olasılığı çok yüksektir. Bu noktada başvuran bu bağımlının aslında yeterince istekli olmadığı söylenebilir. Çünkü eroini bırakmaya istekli olmakla birlikte aslında bağımlılıktan uzaklaşmak gibi bir niyeti olmadığı düşünülebilir.

Değişmeye Karar Vermek
Bağımlılık tedavisinde esas olan kişinin yaşamını ve kendisini tümüyle değiştirmeye karar vermesidir. Yukarıda verilen örnekte olduğu gibi, kişi sadece bağımlı olduğu tek bir maddeyi bırakarak tedaviyi başaramaz. Çünkü bağımlılık bir bütündür. Kişinin bütün yaşamı içine girmiştir. Yaşadığı ortam, arkadaşları, ailesi ve işi önemli belirleyicilerdir. Sözkonusu olan bu dış etkenler ötesinde kişi kendi düşünce ve davranışlarını değiştirmeyi ve duygularını yönlendirmeyi öğrenmelidir. Örneğin bir bağımlı hasta, belli bir yaşam biçimi kurmuştu. Çalışmıyordu, annesinin yardımı ile geçiniyordu, sadece arkadaşları ile konuşuyordu. Hergün gittiği belli yerler ve yaptığı işler vardı. Bunların hiçbirini değiştirmeye yanaşmadı. Ancak yaptığı tüm bu davranışları eroin ortamı içindeydi. Dolayısıyla bunları değiştirmeliydi. Bu yaşam biçiminden uzaklaşmadığı sürece başarılı olması mümkün değildi. Nitekim başarılı olamadı.

BAĞIMLILIKTA TEDAVİNİN AŞAMALARI
Madde bağımlılığının tedavisi oldukça güç ve zahmetli bir iştir. Bağımlılık tedavisinde bugün çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin birbirine olan üstünlüğü henüz ispatlanabilmiş değildir. Bağımlılığın tedavisinden söz edildiğinde tek bir tedaviden ve aşamadan söz etmek mümkün değildir. Tedavi uzun bir süreç olduğu için, bu süreç içinde çeşitli aşamaların sırayla geçilmesi gerekir. Bu aşamalar şöyle özetlenebilir:

1. Tedaviye yönlendirme: Tedaviye yönlenme oldukça önemli bir aşamadır. Kişi kendisi istemedikçe ona zorla kullandığı maddeyi bıraktırma şansı yoktur. Bu nedenle kişinin maddeyi bırakma yönünde motive olması gerekir. Motivasyonel görüşme teknikleri ve tedavisi son yıllarda büyük önem kazanmıştır. Kısa süreli bir yöntem olan motivasyonel artırma tedavisi, madde kullanan kişinin maddeyi bırakmaya karar vermesini sağlamak için iyi bir araç olmaktadır.
2. Detoksifikasyon (arındırma) Detoksifikasyon tıbbi bir dönemdir. Kullanılan maddenin bırakıldıktan sonra ortaya çıkan yoksunluk belirtilerinin kaldırılmasını hedefler. Her maddenin yoksunluk belirtisinin niteliği ve şiddeti farklıdır. Yoksunluk belirtilerinin şiddeti kişiden kişiye de değişebilir. Madde kullanımı sırasında bedenin kurduğu denge, madde bırakıldıktan sonra yeni bir denge oluşturmaya çalışır. İşte bu dönemde önemli bedensel sorunlar yaşanabilir. Bu bedensel belirtileri gidermek için tıbbi müdahaleler gerekir. Detoksifikasyon süreci tek başına tedavi değildir. Detoksifikasyon aşamasını takiben terapi ve rehabilitasyon sürecinin başlaması, iyilik sürecini uzatacaktır.
3. Bağımlılığın terapisi Terapi kişinin kendini tanıması, anlaması ve kendini değerlendirme yetisini kazanmasını, madde kullanmaya başlama nedenlerinin araştırılmasını ve bununla ilgili etkenlerin ortadan kaldırılmaya çalışılmasını (kişilik sorunları, güvensizlik vb), sözkonusu maddelerin kendisinde yarattığı etkileri tanımasını, tekrar kullanmaya başlamasının engellenmesi için gerekli bilgileri ve yetileri kazanmasını, dış dünyaya karşı kendisini hazırlamasını sağlamaya yöneliktir.
4. Rehabilitasyon Rehabilitasyon, bağımlılığın getirdiği davranış kalıplarının yıkılıp yerlerine yeni davranış biçimlerinin yerleşmesini, içinde bulunduğu ortamda diğer insanlar ile ilişki kurmaya başlamasını ve yeni ilişki biçimlerinin kurulması, madde kullandığı süreç içinde bozulan aile ve çevre ilişkilerinin tekrar düzenlenmesini içerir. Kişinin tekrar topluma dönmesinin sağlanması, bozulan dengelerinin kurulması, yeni bir hayat ve davranış biçimini kazanması oldukça zaman alan bir uğraştır. Yeni bir hayat kurma, kurulan bu yeni hayata alışma bu dönemde öğrenilir. Bu dönemde aynı zamanda başlanan terapiler devam etmelidir.

Kişinin yeni bir çevre edinmesi önemlidir. Bu çevre içinde kişi yaşamayı öğrenecektir. Kendisine bir iş bulacaktır ya da çeşitli yardım kuruluşlarının desteği ile ona bir iş bulunacak ve çalışması sağlanacaktır.
 
 
  Bugün 15 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol