PSİKOLOJİK BİLGİ PORTALI By Alper Budan
  TRAVMA
 
Günlük rutin işleyişi bozan, aniden, beklenmedik bir şekilde gelişen, dehşet, kaygı ve panik yaratan, kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olaylar, travmatik yaşantılar olarak tanımlanabilir. Yaşanmış olan bir trafik kazası, doğal afet - deprem ya da sel - taciz ya da daha zorlayıcı bir yaşantı veya on beş yıllık evlilikte atılmış olan ilk tokat bu konuya örnek oluşturabilir. Konuyu biraz daha açarsak eğer;

Travmatik yaşantılar:
İnsan eliyle oluşanlarn :Yangın, tüp patlaması,
Kaza ile olanlar :Trafik, uçak, gemi vb. kazalar
Doğal yollarla oluşanlarm :Yanardağ patlaması, kasırga, yer kayması, deprem, sel, nükleer kazalar, grizu patlaması vb...
Bilerek oluşturulanlar :Savaşlar, kitle katliamları, soykırımlar, toplama kampları, tecavüz, taciz ,terör eylemleri...

Genel olarak, kişilerin tepkileri aşağıdaki üç gurupta toplanabilir:
•Travmayı kafanızda tekrar yaşamak.
•Travmayla ilgili veya hatırlatan şeylerden kaçınmak.
•Daha fazla gergin, huzursuz veya her zamankinden daha tetikte olmak.
•Bunalımda olmak, ağlamak.

Gerçekte olanlar hakkında, mümkün olduğunca fazla bilgi edinmeye çalışın. Bu size parçaları birleştirmenizde ve olayı bir bütün olarak görmenizde yardımcı olacaktır. Bu iyileşme sürecine yardımcı olabilir.
Başkalarıyla beraber olayı düşünmeniz size yardımcı olabilir. Travmanın, hayat hakkındaki düşüncelerinizi değiştirdiğini düşünebilirsiniz, başkalarıyla konuşmak, nasıl düşündüğünüzü tanımlamanızda size yardımcı olabilir.

Bazı kişiler arkadaşlarıyla, eşleriyle veya bir aile bireyi ile konuşurlar, diğerleri de aile doktorlarına gidip, konuşma terapisine başvurabilirler. Daha başkaları ise, duygularını yazmanın faydalı olduğunu keşfedebilirler.
Yaşadığınıza anlam vermek için, ne gibi şeyler yapmanız gerektiğini bulmak için biraz düşünün.
Oturup, aşağıdakilerle ilgili, bazı fikirlerinizi bir kağıda yazın:
*Daha fazla bilgi almak için konuşacağınız kişileri.
*Olayı tartışabileceğiniz kişileri.
*Kendi kendinize yapabileceğiniz şeyleri; örneğin tecrübelerinizi yazmak.

Travma sonrası bunalımı bizi en az dört farklı şekilde etkileyebilir:
•Ne hissettiğimizi.
•Nasıl düşündüğümüzü.
•Vücudumuzun nasıl çalıştığını.
•Nasıl davrandığımızı.

Düzenli bir şekilde tecrübe ettiğiniz duyguların yanına bir çarpı işareti koymak, nasıl hissettiğinizi anlamanıza yardımcı olabilir:
Ne hissediyorsunuz?
•Endişeli, rahatsız, huzursuz hissediyor, korkuyorsunuz.
•Çok kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorsunuz.
•Gergin, kasılmış, uçurumun kenarında, karışıksınız.
•Gerçek değilmiş gibi, tuhaf, hayalde gibi, herşeyden uzaksınız.
•Bunalımdasınız.

Vücudumuzda neler olur?
•Göğsümüz sıkışır.
•Kalbimiz daha hızlık çarpar.
•Kaslarımız gergin/kasılmış olur.
•Yorgun, tükenmiş hissederiz.
•Vücudumuzda ağrılar olur.
•Başımız döner.
•Panik oluruz.
•Bunalım, moral bozukluğu olur.
•Kızgın oluruz.
•Ağlarız.

Nasıl düşünürüz?
•Sürekli endişeleniriz.
•Konsantre olamayız.
•Geçmişe dönüş tecrübe ederiz, travma görüntüleri kafamızda canlanır.
•Travma sebebi olarak kendimizi suçlarız.
•Olayın tekrar olacağını düşünürüz.
•Karar veremeyiz.
•Pişmanlık, utanç veya kin duyarız.
•Düşüncelerimiz karışır.
•Sinirli veya huzursuz hissederiz.
•Midemiz çalkalanır.
•Uyku/kabus sorunumuz olur.
•Ürkek oluruz.

Neler yaparız?
•Aşağı yukarı dolanırız.
•Bize travmayı hatırlatan şeylerden kaçınırız.
•Oturup gevşeyemeyiz.
•Kişilerden kaçınırız.
•Tek başımıza kalmaktan kaçınırız.
•Kişileri tersleriz ve huzursuz oluruz.
•İlişkilerimizi bozarız.
•Daha çok içki ve/veya sigara içeriz.
•Başkalarına daha bağımlı oluruz.

Yaygın düşünceler
”Benim suçumdu”.
”Dağılıyorum”.
”Kalp krizi geçireceğim”.
”Bu olay beni kontrol ediyor”.
”Dayanamıyorum”.
”Bayılacağım”.
”Neden benim başıma geldi?”.
”Artık bir anlam bulamıyorum”.

Ruhsal travma nedir ?
Bilindigi gibi travma canli uzerinde beden ve ruh acisindan onemli ve etkili yaralanma belirtileri birakan yasanti olarak tanimlanmaktadir. Ruhsal travma kapsamina fiziksel ve duygusal tacizler (dovulme, gasp olaylari, cocukluk cagindan beri suregelen sevgisiz ortam, saglik, egitim, barinma ve beslenme gereksinmelerinin karsilanamamasi gibi), cinsel tacizler, dogal afetler (deprem, sel, firtina, gibi), yanginlar, trafik kazalari, savaslar, catismalardan etkilenmek girmektedir.

Ruhsal bir travmayi izleyerek bazi kisilerde once akut stres bozuklugu bazi kisilerde de bunun sonrasinda travma sonrasi stres bozuklugu ya da diger adi ile post travmatik stres bozuklugu dedigimiz bir durum gelisebilmektedir.

Akut stres bozuklugu nedir?
Travma olusumundan sonraki ilk 1 aylik sure icinde gozlenir. Kisi asagidaki iki belirtinin oldugu travmatik bir yasantidan gecmistir:
A- 1) Gercek bir hayat kaybi,olum ya da olum tehditi, agir bir yaralanma ya da kendisinin ya da baskasinin fizik butunlugune yonelik bir tehdit olayini yasamis, tanik olmustur.
2) Kisi asiri korku, caresizlik ya da dehsete dusme seklinde tepkiler gostermistir.

B- Kisi bu olayi yasarken ya da yasadiktan sonra dissosiyatif belirtiler dedigimiz asagidaki belirtilerden en az ucunu yasamistir.
1) Uyusukluk, dalginlik,duygusal tepkisizlik,donukluk hic birsey hissetmiyorum, ne aglamak ne gulmek geliyor icimdensadece bir noktaya bakip,daliyorum

2) Cevrede olup, bitenlerin farkina varma halinde azalma “etrafimdan habersizim, kim geldi, kim gitti, kim ne dedi bilmiyorum"

3) Cevreyi oldugundan farkli, yabanci, degisik algilama (derealizasyon) burasi sanki benim odam, yatagim degil, sanki bosluktayim, yasadiklarim gercek degil

4) Kendini oldugundan farkli, yabanci algilama (depersonalizasyon) “sanki kendimi disaridan izliyorum, ellerim sanki benim ellerim degil

5) Dissosiyatif amnezi dedigimiz, travma oncesi,esnasi veya sonrasina ait olaylari hatirlayamama ne oldugunu, ne yaptigimi bilmiyorum, kimlerle konusmusum, nerelerden gecmisim bilmiyorum, bir de baktim buradayim hatta simdi neredeyim bilmiyorum

C- Travmatik olayin kisinin gozunun onune tekrar tekrar gelmesi, ister istemez dusunmesi, ruyalarda gorulmesi, kabuslar, illuzyonlar (nesneleri korkutucu bir sekilde travmayla ilgili nesnelere benzetme, kalemleri bicak gibi algilama seklinde), flashback dedigimiz sanki o olayi tekrar ayni sekilde yasiyor gibi hissetme hali, olayi hatirlatan seylerle karsilasinca kaygi duyma (tv.de seyredilen deprem goruntulerinde, catisma ve savas sahnelerinde fenalik hissetme, travmatik olayin yil donumlerinde huzursuzluk hisleri)

D - Travma ile ilgili hatiralari akla getiren uyaranlardan kacinma (onlari dusunmek, konusmak, o duygulari hissetmek, o olayin benzeri etkinlikler, yerler ve kisilerden uzak durma)

E - Asiri uyarilmislik hali (uykuya dalmakta ve surdurmekte zorluk cekme, huzursuz bir sekilde dolasma, bir noktaya,konuya dikkatini verememe, en ufak bir sesten irkilme, yerinde duramama gibi)

Bu belirtiler kiside belirgin bir kaygiya yol acip,toplum icinde, is yasantisi, genel ugraslarinda belirgin bir bozulmaya yol acmaktadir.

Travma sonrasi stres bozuklugu nedir?
Bu kez travmatik olayin yukarida saydigimiz etkileri 1 ayi gecmis ve devam etmektedir.

A - Kisi hayati tehdit veya olume tanyk olmus ya da yasamistir. Asiri korku, caresizlik, dehsete dusmusluk icindedir.

B - Travmatik olayi asagidakilerden en az birisi ile yeniden yasiyordur.
1) Elde olmayan bir sekilde tekrar tekrar animsanan endise ya da algilar (kucuk cocuklar travmayi konu alan oyunlar oynarlar)

2) Olayi huzursuzluk verir bir sekilde ruyada gorme

3) Olay sanki yeniden oluyormus gibi davranma

4) Olayin bir yonunu cagristiran ya da andiran ic ya da dis olaylarla karsilasmakla yogun huzursuzluk hissetme

C - Asagidaki kacinma davranislarindan en az 3'unun olmasi
1) Travmaya eslik etmis olan duygu, dusunce ya da konusmalardan kacinma cabalari

2) Travma ile ilgili anilari uyandiran etkinlikler,yerler ya da kisilerden uzak durma cabalari

3) Travmanin onemli bir yonunu animsayamama

4) Onemli etkinliklere karsi ilginin ya da bunlara katilimin belirgin olarak azalmasi

5) Insanlardan uzaklasma ya da insanlara yabancilastigi duygulari

6) Duygulanimda kisitlilik (ornegin sevme duysunu yasayamama)

7) Bir gelecegi kalmadigi duygusunu tasima (gelecege yonelik planlar yapmama, ”bundan sonra artik okulu bitiremem, evlenemem, is yapamam, gelecek bana bir sey ifade etmiyor” seklinde dusunceler)

D - Asagidakilerden en az ikisinin bulunmasi ile belirli ‘artmis uyarilmislik‘ yakinmalarinin olmasi
1) Uykuya dalmakta ya da surdurmekte gucluk

2) Dusuncelerini belli bir konuya toplayamama

3) Asiri huzursuzluk, yerinde duramama, gerilim hali

4) Asiri irkilme tepkisi gosterme

Toplumda travma ve TSSB
3 Kisiden biri hayatlarinin belli bir evresinde agir travma yasarlar. TSSB bunlardan % 10-20 ‘sini etkilemektedir. Hayat boyu TSSB rastlanma orani % 8 bulunmustur (erkeklerde % 6,kadinlarda %10). Bununla birlikte cogu kisi TSSB hastaligina sahip olup, tedavi gormemistir.

TSSB'da cinsiyet acisindan farkliliklar
Kadinlarda cinsel tecavuzler ve fiziksel taciz daha yuksekken, erkeklerde silahli saldiri ve catisma seklindeki etkenler daha onde gelmektedir. Kadinlarda belirtiler daha siddetlidir. Hastaligin suresi kadinlarda daha uzun surmektedir. Kadinlarda travmatik olayin 15 yas oncesinde baslama riski cok daha yuksektir (ozellikle cinsel taciz ve tecavuzlerde).

TSSB nicin onemlidir?
Eger hasta tedavi edilmezse :
1) Kisinin sosyal ve mesleki hayati,duygusal dunyasinda bozukluklar olusur (isten cikarilmalar, bosanmalar, tek basina yasama, kendini iyi hissetmeme gibi)

2) Kisinin hayatinin kalitesi azalir (intihar girisimleri, hastaneye yatislar, alkol ve uyusturucu madde aliskanliklari, suc isleme)

3) Diger fiziksel ve psikiyatrik hastaliklara egilim artar (ileri donemlerde gastrit, hipertansiyon, astm gibi fiziksel ve depresyon, panik bozuklugu gibi psikiyatrik bozukluklar).

4) Rahatsizlik uzun erimde kisinin ailesi ve cevresini de etkileyeceginden toplumda huzursuzluklarin artmasina ve ruh sagligi bozuk bir toplum haline gelmemize yol acmaktadir.

TSSB icin risk faktorleri
Ailede psikiyatrik bir bozuklugun olmasi, cocuklugun erken donemlerinde davranim bozukluklarinin olmasi, egitim duzeyinin dusuk olmasi, kucuk yasta ailesinden ayrilma, daha onceden depresyonun varligi ve yeterli cevresel desteklerin olmamasi TSSB gelismesi riskini arttirmaktadir.

Tedavisiz gecmez mi ?
Yapilan calismalara gore tedavi almayan vakalardan % 25' inin 1 yil icinde, % 40' inin 2 yil icinde iyilestigi, ancakhastalarin % 50'sinin 6 yil sonra bile rahatsizliklarinin ayni sekilde surdugu gorulmustur.

TSSB'da, belirtileri etkileyen degisiklikler
Etkilenen kisilerin sorunlarinin ve yasadiklari travmanin siddetine gore beyinlerindeki ‘hipokampus' adli bolgenin kuculdugu gozlenmistir. Ayrica beyindeki hipotalamus-hipofiz ile bobrek ustu bezleri baglantisinin duzeninin bozuldugu; adrenerjik sistem ve serotonerjik sistemlerde duzensizlikler oldugu saptanmistir.

TSSB'da tedavi
Tedavi bilissel tedavi, ilac tedavisi ve grup terapi ile yurutulebilmektedir. Bilissel tedavide kisinin kendine ve cevresine yonelik asiri guvensiz, yetersizlik, yalnizlik ,caresizlik, sucluluk hatta dusmanca dusunceleri uygun yaklasimlarla travma oncesindeki olagan, normal dusunce sekillerine cevrilmeye calisilir. Kendine yetebilen,deger veren, olaylarla basedebilen ve travmanin getirdigi kacinma,gerilim vb belirtilerden kurtulmus bir kisi haline gelmesine calisilir.

Ilac tedavisinde doz kisiden ve sure kisiden kisiye gore degismektedir. Unutulmamasi gereken seyler ilacin doktor kontrolunda kullanilmasi, etkilerinin 2. haftadan sonra baslayabilecegi, aliskanlik yapmayacagi, ancak kullanim suresinin uzun olabilecegidir (6 ay ve uzeri surede ).

Grup terapi haftada bir, yaklasik 1 saat sure ile yapilan ve ayni travma durumundan gecmis 8-10 kisilik katilim ile gerceklesen bir tedavidir.

Travma sonrası moral bozukluğu çok yaygındır. Bu da bazan, kendini değersiz hissetme, kendine güvenin azalması, çaresizlik ve suçluluk gibi duygulara sebep olabilir.Moral bozucu veya olumsuz düşüncelerle savaşmak çok önemlidir.

Travma sonrası kişiler, kendilerinden, hayatlarından ve geleceklerinden umudu keserler. Bu duygulara yenik düşmeyin. Aşağıdakileri yapmayı deneyin:
•Moralinizin düşük olduğu zamanları tespit edin.
•Böyle zamanlardaki tatsız düşüncelerinizi yazın.
•Bu düşüncelerle, onlara karşı fikirler üreterek başa çıkmayı deneyin. Arkadaşlarınıza, kendileri hakkında böyle olumsuz düşünseler, neler söyleyeceğinizi düşünün. Bu özellikle suçluluk hissettiğiniz zaman çok önemlidir.
Hafta boyunca yapmaktan hoşlandığınız veya yapmayı başardığınız şeylerin bir listesini tutmak yararlı olabilir. Bu size hayatınızdaki olumsuz düşüncelerden çok olumlu düşünceler üstüne yoğunlaşmanızı sağlayacaktır.

Hayaletler... Film ve edebiyat eserlerinde karşımıza çıksalar da çok azımız hayaletler üstüne düşünmüşüzdür. Hayaletler, bilebildiğim kadarıyla her örnekte ölmüş insanların bu dünyada dolaşan benzerleri olarak anlatılır.
Diğer bir deyişle, hâlâ yaşayan insanların hayaletleri olmaz, en azından benim bildiğim kadarıyla. Peki bu hayaletler, film ve edebiyat eserlerine neden girerler? Hemen her örnekte bir şeyleri düzeltmeye, yapamadıklarını yapmaya çalışırlar. Yaşarken halledemedikleri bir sorunları vardır. Dolayısıyla o sorunu halletmek için bir tür ikinci şans yakalamak üzere dünyaya hayalet olarak gelmek isterler. Ya kendilerini öldüren birinden intikam almaya çalışırlar ya da çok sevdikleri biri ile son kez vedalaşmaya gelirler. Bazen de çok uygunsuz bir şekilde ölmüşlerdir ve bir şekilde bunu temizlemeye çalışırlar. Örneğin, bazı öykülerde yalnızken ölen ve cesetleri dahi bulunamayan kayıp insanların hayaletleri kendilerine olan biteni anlatmaya çalışırlar. Yani aslında hayaletler, geçmişte yaşanmış olayların günümüze yansıyan sonuçlarıdır. Birçoğu da geçmişte halledilememiş sorunların ya da dinmemiş acıların tedavi arayışı kabul edilebilir.

Acaba bizlerin yani yaşayan canlı insanların da hayaletleri olabilir mi?

40 yaşlarında bir kadın olan Gül Hanım, kedilerden son derece korkuyor. Kedilerin kendisine yaklaşmasına bile tahammül edemiyor. Yunus Bey özellikle eşi araba sürerken sürekli onu uyarıyor. Dur dikkat et, kaza yapacaksın, diyor. Özellikle otobana çıktıklarında eğer Yunus Bey'in eşi arabayı kullanıyorsa Yunus Bey'in şiddetlenen uyarıları eşini çok rahatsız ediyor ve tartışmalara yol açıyor. Bu öyküdeki insanlar neden böyle yapıyorlar? Gül Hanım, ilkokula giderken bir gün bir çöp kutusunun önünden geçerken üstüne bir kedi atlıyor. Bütün pençelerini, küçük Gül'ün elbisesine geçiriyor. Gül zaman içinde bu olayı unutmaya çalışıyor; unutuyor; ama korkusu geriye kalıyor.

Yunus Bey, arabasıyla daha önce otobanda kaza yapmış ve bir çocuğun ölümüne yol açmış ve kaza olacağı korkusu bilinçaltına yerleşmiş. Eşi arabayı kullanırken farkında olmadan bu korkusu gün yüzüne çıkıyor ve kendi öncül tecrübesiyle hiç bağlantı kuramadan eşine sert uyarılarda bulunuyor.

Bu olaylar Gül Hanım ve Yunus Bey üstünde travma etkisi oluşturmuş. Deyim yerindeyse önceki travmalarının hayaletleri ya da uzantıları bugünkü yaşantılarını etkiliyor. Travma tedavisi için birçok yöntem kullanılsa da bunlardan bir iki tanesini paylaşmak istiyorum. Bir tanesi travmaya yol açan olayı hatırlamak ve onun normal olduğunu anlamak. Yani çöp kutusunun içinde yemek arayan bir kedi, her zaman onun yanından geçen birinin üstüne korkuyla atlayabilir. Yunus Bey, daha önce yaşadığı kazada ölen çocuk yüzünden belki suçluluk duyuyor. Dolayısıyla bir tür arınmaya ihtiyacı var. Bu arınma için yasalardan çok, kendisinin kendine tayin edeceği bir bedel ödemesi gerekli. Yaşamımızdaki hayaletler gibi geçmişte kökü olan sorunlardan kurtulmak için onlarla yüzleşmek ya da ruhumuzu arındırmak için bedeli ne ise onu ödememiz gerekiyor.

DERLEYEN: Alper Budan
 
  Bugün 67 ziyaretçi (110 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol