PSİKOLOJİK BİLGİ PORTALI By Alper Budan
  FOBİLER
 
A
• ablütofobi: yıkanmaktan korkma
• agirofobi: caddelerden ya da caddelerde karşıdan karşıya geçmekten korkma
• agorafobi: açık yer ya da kalabalık korkusu
• ailurofobi: kedilerden korkma
• akluofobi: karanlıktan korkma
• akrofobi: yüksek yerlerden korkma
• akustikofobi: belirli seslerden kokrma
• algofobi: acı çekmekten korkma
• amaksofobi:araba (ya da taşıt)korkusu
• amatofobi: toz korkusu
• amnezifobi: hafızasını kaybetmekten korkma
• amofobi:Sivri cisim korkusu
• androfobi: adamlardan korkma
• anemofobi: fırtına korkusu
• antlofobi: sel korkusu
• antropofobi: insanlardan korkma
• apifobi: arılardan korkma
• arakibutirofobi: yerfıstığı ezmesinin, yerken, damağa yapışmasından duyulan korku
• araknofobi: örümceklerden korkma
• aritmofobi: sayılardan korkma
• asimetrifobi: simetrik olmayan şeylerden korkma
• astenofobi: güçsüz olmaktan korkma
• astrafobi: şimşek korkusu
• ataksofobi: düzensizlikten korkma
• atelofobi: mükemmel ol(a)mamaktan korkma
• aviofobi: uçuş korkusu

B
• ballistofobi: silahtan ya da mermilerden korkma
• batofobi: derinlik korkusu, yüksek binaların yanından geçmekten korkma
• batrakofobi: kurbağa, semender gibi çiftyaşayışlı (amfibyen) hayvanlardan korkma
• belonefobi: iğnelerden korkma
• bibliyofobi: kitaplardan korkma
• bromidrosifobi: vücut kokusundan korkma
• brontofobi: gökgürültüsünden korkma

D
• datafobi: veriden korkma
• dentofobi: dişçiden korkma
• dermatopatofobi: deri hastalıklarından korkma

E
• eisoptrofobi: aynalardan korkma
• elektrofobi: elektrikten korkma
• emetofobi: kusmaktan korkma
• entomofobi: böceklerden korkma
• endofobi: Giyecek korkusu
• epistaksiyofobi: burun kanamasından korkma
• eritrofobi: yüz kızarmasından duyulan korku
• erotofobi: cinsellik korkusu

F
• farmakofobi: ilaçlardan korkma
• fazmofobi: hayaletlerden korkma
• febrifobi: yüksek ateşten korkma
• filemafobi: öpmekten ya da öpüşmekten korkma
• filofobi: sevmekten, aşık olmaktan korkma
• fobofobi: korkmaktan korkma
• fotofobi: ışıktan korkma

G
• gametofobi: evlenmekten korkma
• gefirofobi: köprülerden geçmekten korkma
• gerontofobi: yaşlı insanlardan ya da yaşlanmaktan korkma
• glossofobi: topluluk önünde konuşmaktan korkma

H
• haptofobi: dokunulmaktan korkma
• harpaksofobi: hırsızlardan ya da bir suçun kurbanı olmaktan korkma
• helyofobi: güneş'ten korkma
• hematofobi: kan korkusu
• herpetofobi: sürüngenlerden korkma
• hidrofobi: sudan, yüzmekten ya da boğulmaktan korkma
• higrofobi: nemden ya da yağmurdan korkma
• hipegiyafobi: sorumluluktan korkma
• hipnofobi: uyumaktan korkma
• hipofobi: atlardan korkma
• homiklofobi: sisten korkma
• homofobi: eşcinsellerden korkma

İ
• ihtiyofobi: balıklardan korkma
• islamofobi: İslamdan ve müslümandan korkma

J
• jinefobi: kadınlardan korkma

K
• kainatetofobi:Yenilik korkusu
• kakofobi: çirkinlikten, çirkin seylerden korkma
• kakorafiyafobi: başarısız olma korkusu
• kanserofobi: kanser olmaktan korkma
• kardiyofobi: kalp hastalığından korkma
• karnofobi: etten korkma
• katagelofobi: dalga geçilmekten korkma
• kemofobi: kimyasal maddelerden korkma
• kenofobi:Karanlık korkusu
• keymafobi: kıştan ve soğuktan korkma
• kimofobi: dalgalardan korkma
• kinofobi: köpeklerden korkma
• klimakofobi: merdivenden düşmekten ya da merdivenlerden korkma
• klostrofobi: kapalı yer korkusu Kapalı ve basık yerlerde duyulan korkudur. Asansör, basık tavanlı odalar, koridorlar, kapıları kapalı ve kalabalık otobüs, yeraltı çarşıları, metro, alt geçitler ve kilitli odalar onlar için korku verici yerlerdir. Hastanın temel korkusu bu sayılan yerlerde sıkışıp kalmak, nefes alamamak ve boğulmaktır.
• koprofobi: dışkı korkusu
• koulrofobi: palyaçolardan korkma
• kremnofobi: yüksek yamaçlardan ya da uçurumlardan korkma
• kriyofobi:buzdan ya da donmaktan korkma
• kronomentrofobi: saatlerden korkma
• ksantofobi: sarı renkten korkma
• ksenofobi: yabancılardan korkma
• ksilofobi: tahta şeylerden ya da ormanlardan korkma

L
• limnofobi: göllerden korkma
• litikafobi: davalardan ve mahkemelerden korkma
• logofobi: belirli kelimelerden korkma
• lökofobi: beyaz renkten korkma

M
• manyofobi: delirmekten korkma
• mastigofobi: cezalandırılmaktan korkma
• mekanofobi: makinelerden korkma
• melanofobi: siyah renkten korkma
• mikrobiyofobi: mikroplardan korkma
• mizofobi: kirlilikten korkma
• monofobi: yalnızlıktan korkma
• musofobi: farelerden korkma

N
• nekrofobi: cesetten korkma
• nelofobi: camdan korkma
• niktofobi: geceden korkma
• nozokomefobi: hastanelerden korkma
• nüdofobi: çıplaklıktan korkma

O
• obesofobi: şişmanlamaktan korkma
• ofidiyofobi: yılanlardan korkma
• okofobi: taşıt araçlarından korkma
• orofobi:Yamaçtan iniş korkusu
• osmofobi: belirli kokulardan korkma

P
• pantofobi: her şeyden korkma
• papirofobi: kağıttan korkma
• paraskavedekatriafobi: ayın onüçü ve cuma olan günden korkma
• patofobi: hasta olmaktan korkma
• pedofobi: çocuklardan korkma
• peladofobi: kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma
• penyafobi: fakirlikten korkma
• pirofobi: ateşten korkma
• plakofobi: mezar taşlarından korkma
• pogonofobi: sakaldan ya da sakallı kişilerden korkma
• politikofobi: politikacılardan korkma
• porfirofobi: mor renkten korkma
• potamofobi: ırmaklardan ya da su akıntılarından korkma
• potofobi: alkollü içeceklerden korkma
• pteronofobi: kuş tüyünden korkma
• pupafobi: kuklalardan korkma

R
• radyofobi: radyasyondan, x ışınlarından korkma.
• ranidafobi: kurbağalardan korkma

S
• selenofobi: ay'dan korkma
• siderofobi: yıldızlardan korkma
• simetrofobi: simetriden korkma
• skiofobi: gölgelerden korkma
• sosyofobi: toplumdan, genel olarak insanlardan korkma
• soteriofobi: başkalarına muhtaç olmaktan korkma

T
• tafefobi: diri diri gömülmekten korkma
• takofobi: yüksek hızdan korkma
• talassofobi: deniz ya da okyanus korkusu
• tanatofobi: ölümden korkma
• teknofobi: teknolojiden korkma
• teratofobi: gebe kadının, şekilsiz, çirkin bir çocuk doğurmaktan korkması
• termofobi: ısıdan korkma
• testofobi: testlerden ya da sınavlardan korkma
• tokofobi: gebe kalmaktan ya da çocuk doğurmaktan korkma
• otomofobi: ameliyat olmaktan korkma
• toksifobi: zehir korkusu
• topofobi: belirli yerlerden korkma
• travmatofobi: yaralanmaktan korkma
• trikinofobi: gıda zehirlenmesinden korkma
• triskaidekafobi: 13 sayısından korkma
• tripanofobi: aşı ya da iğne olmaktan korkma
• trikopatofobi: saç hastalıklarından korkma

Ü
• ürofobi: sidikten korkma

X
• xenofobi: yabancılardan korkma

V
• venereofobi: zührevi hastalıklardan korkma
• venüstrafobi: güzel kadınlardan korkma
• vermifobi: solucanlardan korkma

Z
• zelofobi: kıskançlıktan korkma
• zoofobi: hayvanlardan korkma
Fobilerin gerçek nedenleri bilinememektedir. Öne sürülen fobi nedenleri türlerine göre değişmekle birlikte aynı fobi türünde de hastadan hastaya değişiklik gösterir.Ruhsal rahatsızlıkların çoğunda olduğu gibi fobilerde de neden biyolojik, genetik ve çevreseldir. Genetik yatkınlık: bazı özgül fobilerde genetik yatkınlık fazladır. Örneğin kan aldırma veya enjeksiyon yaptırma fobisi olan kişilerde ailede benzer hastalık normal topluma göre daha sıktır. Ancak bu yatkınlığın genetik veya çevresel etkenlere bağlı olarak gelişip gelişmediğini aydınlatacak araştırmalar henüz yetersizdir.
Nörokimyasal nedenler: bazı insanlarda adrenalin ve noradrenalin salınımının fazla olmasının veya etkilenen organların bu maddelere normal insanlara göre daha duyarlı olmasının bu hastalığa yol açtığı ileri sürülmektedir. Verilen ilaç tedavileri de bu maddelerin salınımını veya bedensel duyarlılığı azaltmaya yöneliktir. Psikiyatride fobilerin geçmiş yaşantılara bağlantılı olarak geliştiği yolunda ispatlanmamış çeşitli teorileri mevcuttur. Watsonun öğrenme teorisinde fobilerin şartlandırılmış refleks davranışlar sonucu oluştuğu ileri sürülür. Bu teoriye göre daha önce kaygı uyandırmayan bir uyaran kaygılı bir uyaran ile bir araya geldiğinde öğrenme yolu ile kaygı uyandıran bir uyaran haline gelmektedir. Örneğin asansör korkusu olmayan bir kişi elektrik kesintisi ile asansörde mahsur kalma sonucunda asansör korkusu geliştirebilir. Bu olay öncesinde rahatlıkla asansöre binebilirken asansöre binemez hale gelebilir veya asansöre bindiğinde aşırı kaygı duyma görülebilir Freud’a göre fobiler bilinç dışı çatışmalarla ilgilidir ve ödipal kompleks ile ilişkisi vardır. Bastırılmış, bilinç dışına itilmiş bazı korkular yer değiştirerek normalde kaygı yaratmayacak bir nesne veya duruma yöneltilir ve bu şekilde fobiler gelişir. Yapılan araştırmalarda sürekli strese maruz kalan çocuklarda yaşamın ileri dönemlerinde yaygın fobik davranışlar görülebilmektedir. Sürekli stres yaratan nedenler arasında erken yaşta anne veya babanın kaybı, anne veya babadan ayrılma,ev içinde şiddete maruz kalma sayılabilir. Bazı bedensel hastalıklar , nörolojik ve psikiyatrik hastalıklarda fobik semptomlar görülebilir. Bu rahatsızlıkların ayırıcı tanı yapılırken dikkate alınması gerekir.

Sosyal ortamlarda başkaları tarafından inceleme altında tutulduğu korkusu performans gösterilmesi gereken durumlarda eleştirilme yada küçük düşme korkusunun yaşanmasıdır. Ve kişi bu korkunun yaşanmasından kurtulamak için bu tür sosyal ortamlara girmekten kaçınır. Kaçınma nedeniyle kişinin sosyal mesleki yada aile yaşamı etkilenir.
Sosyal fobi iki farklı şekilde görülür.
Genel: Korkular hemen her durum için geçerlidir.
Özel:Yalnızca özel bazı durumlar için geçerlidir. (Başkalrının önünde imza atmak, yemek yemek vs gibi.)
Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.
Çarpıntı
Titreme
Terleme
Kaslarda gerginlik
Midede rahatsızlık hissi
Göğüste sıkıntı hissi
Sıcak yada soğuk basması
Başta ağırlık hissi
Başağrısı.
Bu durumda kişi zaman içerisinde bu belirtilerle yaşamaya alışabilir. Ancak hayatının değişik alanlarını kısıtlamaya başlayan belitiler bir gün iş güç yapmayı da engellemeye başlarsa işi için tedavisi şart bir durum haline gelir. Yaşanan bu belirtiler kişide derin bir korku ve heyecan hali lie birlikte görülür.
Korkulan durumlardan kaçıma davranışı genellikle çok belirgindir. Ve bazen tam bir sosyal yanlızlıkla sonuçlanabilir. Korkulan durumlarda kaçınmak için olmadık şeyler yaparlar. Bir seminer vermesi gereken kişinin seminer iptal olsun diye ayağının kırılmasına bile sevineceğini söylemesi hatta bunun için dua ettiğini söylemesi olayın ne kadar sıkıntı verici olduğunu anlatmak için yeterli olur sanırım.
Sosyal fobisi olanlar genelde aşağıdaki durumlarda sosyal fobi belirtilerini yoğun olarak yaşarlar.
-Topluluk önünde konuşmak.
-Bir işle uğraşırken seyredilmek.
-Başkalarının önünde yemek yemek-içmek.
-Otorite konumundaki kişilerle temas etmek.
-Misafir kabul etmek
-Başkaları ile tartışmak
-Toplulukta telefonla konuşmak.
-Tanımadığı kişilerin gözlerinin içine bakmak,
-İlgi odağı olmak.
-Başkalarının önünde yazı yazmak.
…………………………..


Sosyal fobi belirtilerini bazen kişi kaygı belirtilerinden birisi imiş gibi düşünebilir.
Korkulan durumdan kaçma davranışı genellikle çok belirgindir. Tam bir sosyal yanlızlığa yol açabilir. Başlangıç yaşı sosyal fobide çok erkendir. Hastaların % 40’ında başlangıç yaşı 10’un altındadır. Hastaların •’inde ise başlangıç 20’nin altındadır. Okul fobisi olan çocukların @’ında ise sosyal fobi olduğu belirtilmektedir.
Sosyal fobinin başlama yaşının erken olması ciddi sorunlar doğurur. Okul başarısı etkilenir. Bazıları okulu bırakmak zorunda kalır. Yine bir çok psikiyatrik rahatsızlığın ortaya çıkmasına da yol açabilir. Bunların içinde en önemlisi depresyon, alkol bağımlılığı ve ilaç bağımlılığıdır. Özellikle batılı ülkelerde yapılan çalışmalarda sosyal fobide alkol kullanımı normal toplum bireylerine oranla 2,5 kat daha yüksek bulunmuştur. Bu da alkolün superegoyu baskılaması daha rahat davranmayı sağlaması ile açıklanabilir ki bu durumda zamanla alkol bağımlılığı riskini artırmaktadır. Alkolikler arasında yapılan bir çalışmada sosyal fobi görülme sıklığının normale oranla 9 kat fazla olduğu tespit edilmiştir. İntihar düşünceleri ve girişimleri sosyal fobide yaşanan sıkıntıya bağlı olarak sık görülmekle birlikte sosyal fobiye başka psikiyatrik rahatsızlıklar ilave olduğunda daha da artmaktadır. Dolayısıyla sosyal fobi bir an önce tanınmalı ve tedavi edilmelidir. Sosyal fobisi olanlar genel nüfusa oranla şu farkları gösterirler.
Yanlız yaşama oranları yüksektir.
Eğitim seviyeleri düşüktür. Özellikle çok erken başlangıçlılarda okul fobisi gibi olur ve başarı düşük olduğu için eğitimlerini sürdüremezler.
Genlellikle ekonomik açıdan bağımlıdırlar yada fobileri dolayısıyla gerçek performanslarını gösteremedikleri için hakettikleri başarıyı gösteremez ve ekonomik anlamda olmaları gereken yerin çok altında yer alırlar.
Başka psikiyatrik problemleri vardır.
Sosyal açıdan toplumdan yalıtılmış bir durumdadırlar.
Zaman zaman yaşadıkları sıkıntılar intiharı düşündürebilir.

TEDAVİ

İlaçla Tedavisi:
-Sosyal fobi iyi tanımlanmış bir durumdur ve tedaviye iyi yanıt verir.
-Fobik kaçınma sosyal ortamlarda duyulan anksiyeteden (sıkıntı) kaynaklanır. İlaçla kişinin sosyal ortamlardan duyduğu sıkıntı azalır.
-Genel sosyal fobide ilaç uygulamaları ile başkaları tarafından reddedilme yada eleştiriye maruz bırakılmaya duyulan aşırı hassasiyet azalır.
-İlaç tedavisi bağımlılığa yol açmaz. (Doktor kontrolünde olduğu müddetçe.)
İlaç tedavisinde genellikle depresyonda da kullanılan antidepressanlar kullanılır. En az 6 aylık tedavi önerilir. Ancak bu devrede ilaç kesildiğinde kendiliğinden nüksler görülebilir.Daha uzun süreli kullanım önerilir. Hastaların en sık yaptığı yanlış: sıkıntılar hafiflediğinde ilaç kullanımını aksatmalarıdır. Bu yüzden hastalık belirtileri tekrar ortaya çıktığı için hastalık müzmin (kornik) bir hal almaktadır ve kişinin tedavi olamayacağı gibi yanlış bir kanıya saplamasına neden olmaktadır.

Psikolojik Tedavi:
Sosyal fobide psikoterapi uygulamanın gerekçesi hastaların negatif yoldaki inançları ile (sosyal ortamlarda başarısızlığın kaçınılmaz olduğu gibi ) yüzleşmelerini sağlamaktır. Sosyal fobinin temelinde bu tür inanların yer aldığı düşünülmektedir.
Hipnozda sosyal fobide psikoterapiye yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadrı. Hastanın sosyal ortamlara uyumu için ve sıkıntı duygusunu yenmesi için oldukça yararlı bir yöntemdir.

Özet olarak
Ssoyal fobi erken başlangıçlı kronik gizli bir hastalıktır.
Tedaviye iyiyanıt verir.
İyi tedavi hastanı durumuyla başetmek için zararlı stratejiler geliştirmesinive depresyon ve alkolizm gibi ek rahartsızlıkların ortaya çıkmasını engeller.
İlaç tedavisi belli bir süre devam etmesi gerekirİlk ay belirgin bir yanıtın alınamayabilecei hatırdan çıkarılmamalıdır.Tek başına yada iilaçla birlikte yapılan psikoterapi sosyal fobide oldukça faydalı neticeler verir.

Derleyen:Alper BUDAN
 
  Bugün 70 ziyaretçi (116 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol